ASUTAY Droit & Médiation
Cliquez Pour Payer

ÜCRET ALACAKLARI ÖDENMEYEN İŞÇİ İSTİFA DİLEKÇESİ İMZALASA BİLE İŞ SÖZLEŞMESİNİ HAKLI NEDENLE FESHETTİĞİ KABUL EDİLİP KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR.

  

İşçi, iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinde sayılan nedenlerle feshi halinde veya mülga 1475 sayılı İş Kanununun halen yürürlükte bulunan 14. maddesinde sayılan (evlilik, yaşlılık aylığına hak kazanma vb gibi) nedenlerden birine dayanarak feshi halinde kıdem tazminatına hak kazanır.

Yüksek Mahkeme bir kararında; işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığının tespiti için, iş sözleşmesini sona erdirirken ortaya çıkan gerçek iradesinin araştırılmasının önemli olduğunu belirtmiştir. Çünkü işverenin aksine, işçinin sözleşmeyi feshi herhangi bir şekle bağlı değildir. Uygulamada, işçinin eylemli olarak “işi terk suretiyle” iş sözleşmesini feshettiği veya herhangi bir gerekçe bildirmeden yahut genel geçer bir ifade ile “istifa” iradesini açıkladığı haller sıklıkla görülmektedir. Bu hallerde, işçi iş sözleşmesini gerçekte “haklı bir sebeple” feshettiğini ileri sürdüğü takdirde, bu haklı sebebin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği mutlaka araştırılmalı, yapılacak araştırmanın sonucuna göre iş sözleşmesinin haklı bir sebeple sona erip ermediği belirlenmelidir.

Yine aynı kararda işçinin kendi isteği ile borcunun ve alacağının olmadığı yönünde verdiği istifa dilekçesinde; kendi isteği ile ayrılma hali, bir sebebi değil daha çok fiili bir durumu yansıtma olduğundan böyle bir durumda işçinin istifa dilekçesinde feshe yönelik belirli bir sebep bildirdiğinden söz edilemeyeceği, bu nedenle de işçinin feshe yönelik iradesinin varlığı kesin ise de fesih sebebinin araştırılması ve belirlenmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Bu durumda istifa dilekçesi veren işçiye fazla çalışma ücreti, hafta tatil ücreti, ikramiye gibi ücret alacaklarının ödenmediği somut durumda anlaşılması halinde;  4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24/2-e. Maddesi; “İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse” gereğince işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği kabul edilip işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır.   

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2021/1432 E. – 2021/5322 K. 02.03.2021 Tarihli ilamında;

“Dosya kapsamında mevcut istifa dilekçesi incelendiğinde, davacının “kendi isteği” ile işten ayrıldığını, borcunun ve alacağının olmadığını ifade ettiği görülmektedir. Davacı işçi, dava dilekçesinde ücretlerinin ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini haklı feshettiğini ileri sürmüş, … tarihli celsedeki beyanında da ödenmeyen fazla çalışma ücreti ile diğer haklarını talep ettiğini, işveren tarafından ‘istifa dilekçesi yazdığı takdirde’ haklarının ödeneceğinin beyan edilmesi üzerine bu dilekçeyi imzaladığını ifade etmiştir. İşçinin gerek dava dilekçesi gerekse yargılama aşamasındaki beyanı dikkate alındığında, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle feshedildiği anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendine göre, işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmemesi veya ödenmemesi haklı bir fesih sebebidir. Hükümde belirtilen ücret kavramı geniş anlamda ücret olarak anlaşılmalıdır. İşçinin ödenmeyen fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ikramiye gibi tüm alacakları geniş anlamda ücret içinde değerlendirilir. 

Somut olayda davacının fazla çalışma ücretinin ödenmediği dosya kapsamından açıkça anlaşılmakta olup, işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği kabul edilmelidir. Mahkemece, davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken hatalı hukuki değerlendirme yapılarak talebin reddine karar verilmesi yerinde değildir. Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.” Şeklinde açıklanmıştır.

 

© Copyright 2020 Asutay Droit & Médiation