8.YARGI PAKETİ OLARAK BİLİNEN KANUN RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANMIŞTIR.
7499 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 12.03.2024 tarihli ve 32487 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Yasa değişikliği ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu ile bazı kanunlarda düzenleme yapılarak kanun yolları bakımından gün olarak belirlenen sürelerin hafta ve ay şeklinde değiştirilmiş ve İcra İflas Kanunu’nda sürelerin başlama ve bitişinde HMK’daki yöntemin uygulanması yönünde değişiklik yapılarak yeknesaklık sağlanmıştır.
İtiraz, istinaf ve temyiz başvuru süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta olarak belirlenmiştir. Başvuru sürelerinin yeknesaklaştırılmasını sağlayan bu düzenlemeler ile ceza yargılamasında süre tutum dilekçesi uygulaması kaldırılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklik ile adli para cezasının bir gün karşılığı olan miktar en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası iken en az yüz ve en fazla beş yüz Türk Lirası olarak belirlenmiştir.
Beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği bulunmasa dahi kişiliğinin veya malvarlığının korunması bakımından gerekli görülmesi halinde kısıtlanabilecek, diğer hallerde ergin kişinin isteği üzerine kısıtlanacaktır. Yine kanunla şuan kısıtlı bulunan kişinin hapis cezası toplam beş yıldan az ise istemi üzerine veya hapis cezası beş yıl veya beş yıldan daha fazla ise kişiliğinin veya malvarlığının korunması sebebinin ortadan kalkması halinde kısıtlamaya ilişkin vesayet sona erdirilebilir.
Yakalama, tutuklama işleminin yanı sıra adli kontrol işlemine de karşı Kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmayan kişiler, maddi ve manevi her türlü zararlarını, Devletten isteyebilecektir. Ayrıca Konutunu terk etmemek veya uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmak dâhil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek şeklindeki adli kontrol yükümlülükleri uygulandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenler de tazminat isteyebileceklerdir.
Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması hakkındaki hükümler değiştirilerek sanığın kabul etmemesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyeceği hükmü kaldırılmış ve bundan böyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilecektir.
Kaçak sanık hakkında kovuşturma yapılabilecek fakat daha önce sorgusu yapılmamış ise, mahkumiyet kararının yanı sıra ceza verilmesine yer olmadığı kararı da verilemeyecektir.
Basit yargılama usulünde itiraz üzerine, itiraz, itirazı veren Mahkeme dışındaki tevzi kriterlerine göre belirlenen asliye ceza mahkemesi tarafından incelenecektir. Yargılama giderlerine, vekalet ücretine veya maddi hataya ilişkin itiraz olması halinde yine basit yargılama usulü kapsamında hata giderilecek ve sanığın indirimi korunacaktır.
6384 sayılı Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun olarak değiştirilen kanunla Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla manevi tazminat ile 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 142. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca koruma tedbirleri nedeniyle oluşan maddi ve manevi her türlü zararın tazmini istemleri Kanun kapsamına alınmış olup bundan böyle bu istemlere yönelik başvurular tazminat komisyonuna yapılacaktır.
Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla yapılacak müracaatta; soruşturma, kovuşturma veya yargılama sürecinde ya da en geç bunların kesin bir kararla sonuçlandığının öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde yapılır. Mazeret nedeniyle mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş içinde müracaat edilebilir.
Koruma tedbirleri nedeniyle yapılacak tazminat istemlerine ilişkin başvurularda karar veya hükümlerinin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde yapılır.
Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla manevi tazminat istemleri bakımından;
a) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesinde inceleme süreci devam eden bireysel başvuruların, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren,
b) Anayasa Mahkemesinin incelemenin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmediği gerekçesiyle düşme kararı verdiği bireysel başvuruların, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten veya düşme kararının tebliğinden itibaren,
c) Anayasa Mahkemesinin incelemenin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmediği gerekçesiyle verdiği düşme kararı üzerine veya 10/10/2023 tarihinden itibaren doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuruların, bu Mahkemenin münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması gerekçesine dayanan kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren,
üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Komisyon tarafından inceleneceği hüküm altına alınmıştır.